daralmak

daralmak
1) станови́ться у́зким / те́сным

giyisi daraldı — оде́жда ему́ ста́ла мала́

2) разг. станови́ться ску́чным; сокраща́ться (о времени, возможности и т. п.)

vakit daraldı — вре́мени ста́ло ма́ло

3) разг. затрудня́ться, испы́тывать [кра́йние] затрудне́ния в чём, быть в тру́дном положе́нии

geçimi daraldı — ему́ ста́ло трудне́е жить

4) перен. задыха́ться от чего; с трудо́м переноси́ть / выде́рживать

çocukların gürültüsünden içi daraldı — от де́тского шу́ма ему́ ста́ло не по себе́


Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Смотреть что такое "daralmak" в других словарях:

  • daralmak — nsz 1) Dar duruma gelmek, küçülmek 2) Azalmak Yıllar geçer, bir gün bakarsınız vakitler daralmış. R. N. Güntekin 3) Zayıflamak Hafızası o kadar daralmış, bir sene evvelini hatırlamıyor gibi. S. F. Abasıyanık 4) mec. Güçleşmek, zorlaşmak Geçimi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüreği daralmak — sıkılmak, bunalmak, içi daralmak Yusuf bütün olayları korkuyla, yüreği daralarak izliyordu. Y. Kemal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göğsü daralmak (veya tıkanmak) — 1) güçlükle nefes almak 2) mec. içi sıkılmak Öteden beri yola yüzü yoktu. Hele yokuşları karşıdan gördüğü vakit göğsü tıkanırdı. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nefesi kesilmek (veya daralmak veya tutulmak) — 1) güç soluk alacak duruma gelmek veya soluğu büsbütün durmak Nefesi daralıyor, yüzü kızarıyor, böğrüne bir ağrı giriyor ve yol ona gittikçe uzuyordu. M. Ş. Esendal 2) mec. bunalmak, sıkılmak İki güzel filmin arkasından peş peşe on tane moloz… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • içi daralmak — sıkılmak, bunalmak Hayvan aklıma geldikçe içim daralıyor dayı. N. Kurşunlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başı daralmak — para yönünden sıkıntıya, darlığa düşmek Başınız daralırsa beni arayın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tarıkmak — daralmak II, 115 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • tarumak — daralmak III, 261262 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • daralıvermek — nsz Çabucak veya ansızın daralmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • daralma — is. 1) Daralmak işi Yeni bir aşkın eşiğindeymiş gibi bir daralma vardı yüreğinde... N. Cumalı 2) dbl. Geniş ünlülerin, yanlarındaki bazı ünsüzlerin etkisiyle darlaşması: geymek > giymek, yene > yine gibi Birleşik Sözler anlam daralması… …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»